top of page
Seval_Ozcan_Basın2_edited.jpg

SURPRISE ME / ŞAŞIRT BENİ
SEVAL ÖZCAN SOLO SERGİSİ

HABERLER

Tüm Haberler ↴

Dairelerin Büyüsü ve Tekrarın Gücü: Dün ve Yarın Arasında Şekiller

100 yılı aşkın bir süredir soyut sanat tarihi, Minimalizmden Dışavurumculuğa, lirikten mantığa kadar sayısız estetik yöntem ve kavramsal strateji ortaya koymuştur. Nesiller boyunca sanatçılar, sanatın özünü keşfetmek için geometrik veya organik çizgiler, şekiller ve formlar kullanmışlardır. Estetiğin varlığını tartışarak, soyut sanatın birçok hareketi her zaman algının ekolleri olmuştur; burada izleyiciler, gerçeklik ve dünyaya alternatif bakış açıları geliştirmek için görsel, entelektüel ve ruhsal ufuklarını genişletebilirler. Günümüzde soyut alanı, sayısız sanatsal stratejinin aynı anda var olması nedeniyle karmaşık ve çoğulcudur.

Seval Özcan’ın eserlerinin mevcut durumu, çağdaş soyut sanatın çok katmanlı yapısına iyi bir örnek teşkil eder. Sanatçı, her türlü sanat formundan çeşitli estetik yaklaşımları bir araya getirerek ve klasik motifleri kompozisyonlarına entegre ederek, geçmiş ile günümüz arasında bir köprü kurar; çünkü çalışmaları bir zamanlar geleneksel Türk dokumacılığında ve seramik üretiminde yaygın olan süslemelerden ilham almaktadır. Ancak, Özcan bu motifleri modern ve bireysel desenlere dönüştürür. Bu şekilde, Orta Doğu sanatı tarihi ile Batı’nın soyut resim tarihi arasında bağlantılar kurar.

Ailesinin nesiller boyu halıcılık sektöründe yer alması nedeniyle, eserlerinin estetik temeli aynı zamanda kişisel bir boyut da taşımaktadır. Bu çeşitli tarihi, sanatsal ve kişisel referansların sentezi, mevcut serinin kişisel olduğu kadar kültürel bağlamlara da sahip olmasının nedenidir.

Seval Özcan’ın çalışmalarında, küçük nokta benzeri daireler kompozisyon adına temel bir rol oynar. Parçaların tüm tasarımı bunlara dayanır. Tekrarlayan yapıların içine yerleştirilen bu noktalar, karmaşık kümeler ve dinamik çizgiler oluşturur ve her resme kendine özgü bir görünüm kazandırır. İzleyici uzak baktığında güzel renklerde, homojen görünen alanlar algılar. Resimlere yakından bakıldığında ise asıl sanatsal matrislerini ortaya çıkarırlar. Canlı ama tekrarlayan daire yapısı, insan bedeninin hücre yapısına benzer. Uzaktan görünmezdir. Ancak desen her zaman oradadır ve varlığımızın şeklini oluşturur.

Seval Özcan'ın kompozisyonlarında dışavurumcu fırça darbeleri ve kalın boya katmanlarının hâkim olduğu önceki serilerinden farklı olarak, son çalışmaları dokulu tablolarla öne çıkmakta ve dolayısıyla resim sanatıyla yakın bir ilişki göstermektedir. Elbette, parlak renkler tablolara çekici bir estetik kazandırır ve Özcan’ın akrilik boya kullanımı, parçalarını resim bağlamına açıkça yerleştirir. Kısacası, kendine özgü bir sanatsal yaklaşım geliştirmiş.

Sanatçı, renklerin parlak alanlarını oluşturmak için akrilik boya kullanır. İçlerinde, özel bir kazıma aracı kullanarak, ıslak haldeki boyaya birçok küçük daire çizer ve tuval yüzeyinden rengi kazır. Sonuç olarak, tuvalin yüzeyi üzerinde alt katmanlarda bulunan diğer renkler kazıma sonrası görünür hale gelir. Her iki durumda da, sanatçı kompozisyonun yapısını düzenleyen izler bırakır.

Daire, kültürel sembolizm ve ikonografi tarihinde birçok şeyin sembolü haline gelmiştir. Sanatçının eserlerinde ise onun varlığına işaret eden bir parmak izi gibidir ve dünyadaki tüm varlıklar için bir örnek ve alegoridir. Bu nedenle, daire hem biçimsel hem de kişisel hale gelir.

Son bir unsur olarak, sanatçının sanatsal dilinde rölyef kullanımı vardır. Arka ve orta planın ana deseninin üzerinde, ön planda genellikle kalın boya parçaları yer alır ve sanatçı bunları çizgiler ve motifler halinde şekillendirir. Bunlar, tüm kompozisyona dinamizm ve anlam kazandırmak için ana zeminin üzerinde yükselir. İzleyicinin gözü, orta ve arka planın çoklu katmanlarına dalmadan önce bu parçaların üzerinde durabilir. Mikro ve makro perspektiflerle oynanan bu oyun ve kompozisyonun çok katmanlı karakteri, Seval Özcan’ın eserlerine geleneksel resim anlayışının ötesine geçen ve çağdaş soyut sanat yaklaşımını formüle eden benzersiz bir estetik kazandırır.

Son eser dijital sanat alanında yaratılmıştır. Sergi, sanatçının sanatsal diline dayanan ve aynı zamanda eserlerine yeni estetik unsurlar ekleyen dijital olarak üretilmiş dinamik bir çalışma sunmaktadır. Hareketli görüntü, hareketli resmin psiko-görsel etkisini destekleyen bir müzik kompozisyonu ile desteklenir. Noktalar, daireler, çizgiler ve renk şekilleri ekranın üzerinde sürekli hareket ederek sanatın ve evrenin dinamik özünü ortaya çıkarır. Sanatsal unsurların girdabı enerjik olduğu kadar düşündürücüdür de. Sanat anlayışını dijital alana aktarmaya yönelik bu girişim, Seval Özcan’ın sürekli olarak ilerleme peşinde olduğunu kanıtlar. Ayrıca, sanatçının cesur duruşunu, sanatsal disiplinler arasındaki sınırları aşmaktan korkmadığını da gösterir. Burada da Özcan, çok disiplinli çalışma yöntemlerine olan ilgisini vurgular ve gelecekte daha çekici ve ilham verici eserler bekleyebileceğimize dair ipuçları verir.

Prof. Dr. Marcus Graf

Küratör ve sanat tarihçisi

Seval1409SERGI_FOTO (3).jpg
Dr. Seval Özcan'ın 'Şaşırt Beni' Solo Sergisi Sanatseverlerle Buluştu

Ressam ve akademisyen Dr. Seval Özcan'ın "Şaşırt Beni" adlı solo resim sergisi, Futy Art Gallery'de sanatseverlerle buluştu.

Özcan, açılışta yaptığı konuşmada, "Günümüzde olan bitenler, insanların koşuşturmaca dolu yoğun yaşamları içinde fark edilmeden hızlıca akıp gidiyor. 'Şeker Portakalı' kitabında hiçbir şeyin bizi şaşırtmadığı andan bahsedilirdi, böylesi anların fazlaca olduğu bir dönemdeyiz. Hayat, hızlı bir akış içinde yaşadığımız yolculuklarla dolu. Her yolculuk da geçmişten başlamakta. Ben de kendi sanat yolculuğuma geçmişten, çocukluk hatıralarımda yer alan motiflerden, eşsiz doğal boyaların içinden gelerek başladım. Eserlerim aracılığıyla geçmişten geleceğe yıkılması zor bir köprü kurmayı hedefliyorum." dedi.

Sanatın görülmeyen ve aşina olunan durumlara dair bir farkındalık oluşturması gerektiğini dile getiren Özcan, şöyle devam etti:

"Hepimizin biraz görmeye, fark etmeye ve şaşırmaya ihtiyacı var. Bunun için ilk solo sergime 'Şaşırt beni' adını verdim. Bu sergiyi farklı seriler halinde çeşitli ülkelerde izleyicilerle buluşturmayı hedefliyorum. Hepimizin sanat ve renklerin aracılığıyla şaşıracağımız bir sergi olacağına inanıyorum. Sizleri, hayata bir de benim kaleydoskopumdan bakmaya davet ediyorum. Hayatın özü olan boşlukları birlikte fark edip, anlar ve anılarla anlamlandıracağız. Sergimle günümüz dünyasının telaşı içinde izleyicilere ve sanatseverlere eserlerim aracılığıyla nefes alacak bir boşluk yaratıp, kendi gerçekleri ve hatıralarında yer alan motifler vasıtasıyla eserlerimdeki boşlukları hakikatleri ve yaşamlarıyla doldurmaya, sorgulamaya davet ediyorum."

"Sanal gerçeklik gözlüklere sergimde yer verdim"

Sergide dijital bir eserin de yer aldığına ve bu yapıtın sergi içinde önemli anlamı olduğuna dikkati çeken sanatçı, şunları söyledi:

"Sergimde yer alan dijitalde ürettiğim eserin bir bağlamı var, hepsi kendi eserimden çıkışlı bu yüzden anlamlı hikayesi var. Gençlerin dünyasını dinlemek ve gözlemlemek benim için çok değerli. Yeni nesil izleyici, eserinizin bir parçası olmayı, eser ile bütün olmayı arzu ediyor. Kendi eserlerimden yola çıkarak tasarladığım dijital sanat eserlerimi, büyük ölçeklerde video wall ekranlara yansıtıp ve izleyiciyi de içine alan daha sarmalayan mekansal deneyimler halinde sergiliyorum. Sanal gerçeklik gözlüklere de ayrıca sergimin içinde yer verdim. Solo sergimde her yaş grubundan izleyiciler, sırayla dijital gözlüklerin içinden eserimle buluşup, interaktif bir şekilde deneyimleyebilecekler. Amacım özgün sanat eserlerim ve aynı zamanda bu eserlerimden hareketle yarattığım dijital versiyonlarıyla her yaştan insanın ruhuna dokunabilmektir."

"Şaşırt Beni" sergisi, 3 Ekim'e kadar gezilebilecek.

Kaynak: Anadolu Ajans

Seval1409SERGI_FOTO (9).jpg
SANATIN İYİLEŞTİREN YANINI BU SEFER ŞAŞIRTARAK ANLATIYOR

DENİZ SİPAHİ
Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı

17 Eylül 2024

SEVAL Özcan yakından takip ettiğim sanatçılardan biri, aynı zamanda Medipol Üniversitesi’nde akademisyen... Müzelerin markalaşması üzerine çalışmalar yapıyor. Contemporary İstanbul dahil dünyanın birçok sanat başkentinde birçok yerde çağdaş sanat fuarına eserleriyle katıldı. İlk solo sergisi “Surprise me” yani “Şaşırt Beni” İstanbul’dan başlamak üzere Türkiye’nin birçok yerinden sonra dünyayı dolaşacak. Sergi, İstanbul Acarkent Futy Art Gallery’de sanatseverlerle buluştu. Türkiye’de gündem malum, birkaç haftadır Narin’i konuşuyoruz. Ve olaylar, yaşananlar bizi hiç şaşırtmıyor. Serginin ayrıntılarını konuşurken, Özcan, ‘Şeker Portakalı’ kitabını hatırlattı ve dedi ki: “Şeker Portakalı’nda hiçbir şeyin bizi şaşırtmadığı andan bahsedilirdi, böylesi anların fazlaca olduğu bir dönemdeyiz. Hayat, yaşadığımız yolculuklarla dolu. Ben de kendi sanat yolculuğuma geçmişten, çocukluk hatıralarımda yer alan motiflerden, eşsiz doğal boyaların içinden gelerek başladım. Hepimizin biraz görmeye, fark etmeye ve şaşırmaya ihtiyacı var.” Gençlerin dünyası çok farklı, Seval Özcan da bu bilinçle yeni nesil izleyiciyle eserlerini bütünleştirmeye karar vermiş. Dijital sanat eserlerini büyük ölçeklerde videowall ekranlara yansıtıp mekânsal deneyimler haline getirmiş. Her yaş grubundan izleyiciler sırayla dijital gözlükleriyle interaktif bir şekilde bu sergiyi gezecekler. Sanat eleştirmeni Bilge Baş, harika anlatmış. “Surprise Me modern sanatın soyut dünyası ile geleneksel Türk estetiğini ustalıkla birleştiren, izleyiciyi etkileyici bir görsel yolculuğa davet eden bir sergi. Özcan’ın eserlerinde hissedilen güçlü enerji, gelecekte sanat dünyasında daha büyük çıkışlara imza atacağının sinyallerini veriyor.” Seval, sergisinin ismi gibi şaşırtmaya devam ediyor.

Seval1409SERGI_FOTO (10).jpg
SURPRISE ME / ŞAŞIRT BENİ

Bilge BAŞ

Sanat Eleştirmeni

Seval Özcan’ın “Surprise Me” sergisi, modern sanatın soyut dünyası ile geleneksel Türk estetiğini ustalıkla birleştiren, izleyiciyi etkileyici bir görsel yolculuğa davet eden bir sergi. Eserlerinde özellikle göze çarpan turkuaz ve mavi tonları, hem sanat tarihinin derinliklerinden gelen bir geleneksel renk paletini çağrıştırıyor, hem de modern soyut sanatın dinamik ve enerjik ruhunu yansıtıyor. Turkuaz renk, özellikle Osmanlı sanatında ve geleneksel Türk sanatında önemli bir yer tutar; seramiklerde ve minyatürlerde kullanılan bu renk, Seval Özcan’ın eserlerinde çağdaş bir yorumla karşımıza çıkıyor. Bu da onun eserlerinde modern ve gelenekselin ne kadar başarılı bir şekilde buluştuğunu gösteriyor.

Özcan’ın dairesel ve soyut formlarındaki ritmik akış ve renklerin birbirine geçişi, izleyiciyi sadece görsel bir şölene değil, aynı zamanda duygusal bir derinliğe de götürüyor. Bu tarzı, sanat dünyasında birçok önemli isimle karşılaştırılabilir. Özellikle *Wassily Kandinsky*, Özcan’ın eserlerindeki renk ve soyut forma verdiği duygusal anlamla büyük bir paralellik taşır. Kandinsky gibi, Özcan da renkleri sadece görsel bir araç olarak değil, ruhsal ve duygusal bir deneyim yaratmanın yolu olarak kullanıyor. Kandinsky’nin renklerin içsel bir titreşime sahip olduğuna dair inancı, Özcan’ın eserlerinde de kendini hissettiriyor.

Bir başka benzerlik ise *Sonia Delaunay*'ın renk uyumu ve soyut geometrik desenlerinde görülebilir. Delaunay’ın eserlerindeki devinim ve ritim, Özcan’ın dairesel kompozisyonlarında yakaladığı ahenkle örtüşüyor. Renklerin enerjisi ve hareketi, Özcan’ın kompozisyonlarında tıpkı Delaunay’ınkilerde olduğu gibi izleyiciyi bir devinim ve akış içinde hissettiriyor.

Aynı zamanda Seval Özcan’ın eserlerinde geleneksel Türk sanatından esinlenerek çağdaş bir anlatım dili geliştiren *Fahrelnissa Zeid*’in de izlerini görmek mümkün. Zeid, Osmanlı motiflerini ve renklerini Batı soyut sanatı ile harmanlayarak eserlerinde hem Doğu’yu hem de Batı’yı bir araya getirmişti. Özcan da eserlerinde bu mirası modern bir dille devam ettiriyor, turkuaz gibi geleneksel Türk renklerini çağdaş soyut kompozisyonlarla yeniden yorumluyor.

Ayrıca, Seval Özcan’ın sergisinin çok sevdiğim bir arkadaşımın galerisinde yer alması, benim için ayrı bir mutluluk kaynağı oldu. Sanatçının bu sergisi, hem galeriyi hem de sanatseverleri buluşturduğu için çok kıymetli. Özcan’ın eserlerinde hissedilen güçlü enerji, gelecekte sanat dünyasında daha büyük çıkışlara imza atacağının sinyallerini veriyor. Sanatıyla izleyiciyi hem şaşırtan hem de düşündüren Özcan, ileride çok daha güçlü ve etkileyici işler üretecek bir potansiyele sahip.
 

ART TV
Surprıse Me - Şaşırt Beni Seval Özcan

İLETİŞİM
 

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

  • Instagram
  • YouTube

©2020, Seval Özcan

bottom of page